·
Bir şiirdir sonbahar.
Derinliğe ve sonsuzluğa çağıran renkleriyle adagio bir ezgidir. Bir cello
konçertosudur savrulurken gri gökyüzüne doğru kızıl meşe yaprakları . Sonbahar
göğün trajik bir şekilde yeryüzüne bakışıdır, düşmüş meleklerin yeryüzünden
tanrıya yakarışıdır. Sonbahar trajiktir,ölümü bile bile
gülümsemek,kaybedeceğini bildiği halde dövüşmek,karşılıksız sevmek,son kez
soylu bir gururla dikilmek,en güzel elbiselerini giymek ,yaşama kapılıp gitmek
değil,yaşama güdüsünü yüceltmek yükselmek ve soylu bir görkemle
ölümsüzleşmektir.
Sonbaharı çok severim,aşktan, hüzünden,yaza veda etmekten değil kırmızı,sarı ve ve kahverengiye bürünmüş,yeşile çalan,maviye ve altın rengi güneşe adanan bir şiir olmasından, yapayalnız dinlenecek bir sonat ,tek başına içilecek ardından yükseklere çıkıp vadiler seyredilecek bir kadeh kızıl şarap olmasından severim sonbaharı. Ölmeden önce en güzel elbiselerini giymek gibi, ölümün yüksek bir ihtimal olduğu bir düello öncesi ağır başlılıkla ve gururla yerine getirilen bir ritüel gibi gördüğümden severim sonbaharı başka hiçbir mevsimi sevmediğim kadar.
Hesse’nin Şairin Ölümü şiirinde söylediği gibi
Sonbaharı çok severim,aşktan, hüzünden,yaza veda etmekten değil kırmızı,sarı ve ve kahverengiye bürünmüş,yeşile çalan,maviye ve altın rengi güneşe adanan bir şiir olmasından, yapayalnız dinlenecek bir sonat ,tek başına içilecek ardından yükseklere çıkıp vadiler seyredilecek bir kadeh kızıl şarap olmasından severim sonbaharı. Ölmeden önce en güzel elbiselerini giymek gibi, ölümün yüksek bir ihtimal olduğu bir düello öncesi ağır başlılıkla ve gururla yerine getirilen bir ritüel gibi gördüğümden severim sonbaharı başka hiçbir mevsimi sevmediğim kadar.
Hesse’nin Şairin Ölümü şiirinde söylediği gibi
‘’ Ölüm bir
kutsamadır, yabandan dönüştür yuvaya ve acıdan’’ sonbaharda.
Dünyaya ait olmayan bir yükseklik uzanır göğün altındaki her manzaradan ruhlarımıza. Sonbahar adlı şiirinde Hesse çalılıklarda ve ormanlarda sesleri yankılanan kuşlara ‘acele edin !’ diye seslenir.
Dünyaya ait olmayan bir yükseklik uzanır göğün altındaki her manzaradan ruhlarımıza. Sonbahar adlı şiirinde Hesse çalılıklarda ve ormanlarda sesleri yankılanan kuşlara ‘acele edin !’ diye seslenir.
‘Rüzgar gelecek
yakında esecek,
Ölüm gelecek yakında nefesleri kesecek,
Gri hayalet gelecek yakında ve gülecek,
Gülüşüyle ruhlarımız buz kesecek’
Ölüm gelecek yakında nefesleri kesecek,
Gri hayalet gelecek yakında ve gülecek,
Gülüşüyle ruhlarımız buz kesecek’
Sonbaharın Sonu adlı
şiirinde söyle mırıldanır Rilke:
Görüyorum bir
zamandan beri,
Herşeyin nasıl değiştiğini,
Birşeylerin dirildiğini ve eylediğini,
Öldürdüğünü ve acı verdiğini.
Herşeyin nasıl değiştiğini,
Birşeylerin dirildiğini ve eylediğini,
Öldürdüğünü ve acı verdiğini.
Ve Heine bir sonbahar
peyzajında kendisini şöyle düşler :
‘Güz rüzgarı sarsıyor
ağaçları,
Gece nemli ve soğuk;
Gri bir mantoya sarılı ben,
Ormanlarda yalnız at sürüyorum.’
Gece nemli ve soğuk;
Gri bir mantoya sarılı ben,
Ormanlarda yalnız at sürüyorum.’
Sonbahar ve yalnızlık
iç içedir nedense. İçsel bir yolculuktur her sonbahar manzarası, yalnız
yaşanmalıdır ve yalnız yaşanır ancak.
Onun şiirsel
ulviliğini şöyle dile getirir Guillevic :
Ne diyebilirsiniz ki bu
mevsime dair,
İşte gök kanatlanıyor..
İşte gök kanatlanıyor..
Başıboş bir hüzünde
vardır bu gizemli mevsimde .Verlaine Chanson D’automne adlı ünlü şiirinde
yakınır bırakmasından kendini şuraya buraya savrulan ölü bir yaprak gibi
savrulan kötü rüzgarlarında sonbaharın .
Hüzün uyanır güzün,
Lale Müldür’ün resmini çizdiği gibi uyanır :
Hüzün uyandı Melusine…
Bir su bulut geçti. Bir klavsen yağmuru çaldı.
Kapılar kendilerine örtüldü. Hüzün uyandı.
Hüzün uyandı Melusine…
Bir su bulut geçti. Bir klavsen yağmuru çaldı.
Kapılar kendilerine örtüldü. Hüzün uyandı.
Sonra bir fresko bize
bakar sonbaharın gözlerinden nedensiz hüznüyle her daim,bizim gözlerimizden bir
fresko bakar sonbahara:
‘Bir sonbahar
penceresinden,
Bir fresk görüyorum
Visione,
Yıldızların dökülüşünü görüyorum’
Bir fresk görüyorum
Visione,
Yıldızların dökülüşünü görüyorum’
Der Lale Müldür derin
bir sezgiyle yakalayarak kelimelere kızıl kahverengi manzaralarını sonbaharın.
Sonbahar geçer
insanların sıradanlıklarının ulaşmadığı kuytuların üzerinden sırrını
fısıldayaraktan sadece uzaklara bakmayı ve durmayı bilen gözlere. Bir şiirdir
sonbahar..Çünkü şairler akıl ve kelimelerin dışında olanın varlığının farkına
varır ve onu umutsuzca dile getirmeye çalışırlar akıl ve dil ile .Çünkü
sonbaharda kırlarda yaşamdan daha fazlası uyanır...ölüm ve yaşamın fasit
döngüsü birileri için ölümsüzlüğe uyanır..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder